ALPEREN ARICILIK

ALPEREN ARICILIK
ALPEREN ARICILIK

21 Ağustos 2013 Çarşamba

Pürendeyim

Ayçiçeği sonrası yaptığım araştırma sonrası bulduğum püren.
 Pürenler tomurcuk polen verip vermeyeceği belli değil ama riske girdim.
 Bölgede bol miktarda var ama polen konusu hala düşündürüyor.
 Buna rağmen arının naklini yaptım.
 Birkaç gün sonra arının kontrolüne giderken yol kenarında bu ağaçla karşılaştım.
 Öğrendiğime göre 600 yıllık bir çam ağacı, kuruyunca insanlar görsün diye buraya getirilmiş ve çürümesini önlemek için ilaçlanmış.

 Öğlen olunca kardeşim kayıntımızı ayarladı sağolsun.
Menüde ızgara biber+ızgara tavuk+ patlıcan salata ve karpuz var. Açık havada güzelce karnımızı doyurduk. Bu arada pürenden azda olsa polen geliyordu bu da sevindiren bir durum. Çam balından önce biraz yavru yaparlar hiç değilse.

15 Ağustos 2013 Perşembe

Temmuz Sonu

Bu yaz Afyonkarahisardayım ve papağanım Cingözde bizimle beraber. 

 Hayvancık küçücük kafesinde epey sıkıntı çekiyor ve İzmirde kocaman kafes boş duruyordu. Afyonkarahisara getirip işe yaramasını sağlamaya çalıştım.

 Kafesin kurulumunu yapıp papağanımı büyük kafese aktardım. Kafesin boyutları tam balkon  genişliği kadarmış, kafes tam geldi.
 İlk geçtiği zaman biraz garipsedi ama sonra çok mutlu olduğunu her fırsatta belirtti. Köyde herkesin gözdesi, gelen geçene laf atıp duruyor. Tek korkum küfür öğrenmesi, gerçi bir kaç kişi küfrettiğini söylüyor ama ben duymadım.
 Arılarım ayçiçeği bölgesine gelince biraz keyiflendiler, bu çıtayı da benim için yapıyorlar, sonra içini de bal doldurcaklarmış, bana söz verdiler:))
 Genel anlamda arıların durumu güzel, haziran ayında karayel arılara epeyce zarar vermişti, temmuz bakalım toparlanmalarına yetecek mi?
 Belge alındıktan sonra ana arı üretim denemeleri de başladı doğal olarak. Tutma oranı %30 gibi oldu genelde ama yapacak birşey yok.
 Transferin birinde 30da 18 gibi fena olmayan bir oran yakaladım, bu tranferde özellikle hızlı davranmaya çalışmıştım. demekki ne kadar hızlı olunusa başarı oranı o kadar artacak.
 Kendi ürettiklerimin yanında dışarıdan da ana aldık mecburen. Aslında bu siparişi Nisan ayında vermiştim ama Temmuzda ancak sıra bize geldi. İstediğim zaman gelseydi bunlardan F2 üretmeyi planlamıştım ama nasip değilmiş. İnşaallah seneye saf alıp F1 üretiriz, tabi zamanında saf alabilirsem, nasip.

Bu ana arı kafeslerinin kovana verilmesi çok rahat, çıta aralamak zorunda kalmıyorsunuz.
 Kabul edilen yumurtlamaya başladı.
 Bir kısmı da kafesten çıkamadan dünyasını değiştirdi.
 Temmuz sonunda hasat yapalım dedik. Arıcının sigara içmeyeni makbuldür, her nekadar kimileri körüğe gerek görmeden sigara dumanıyla arı kontrolü yapabileceğini iddia etsede. Kafes teli üzerinden sigara içen kardeşim Mehmet. İkinci sigarada kafes telini yaktığını kimseye söylemeğeceğime söz verdim, söylemem:))
 Arılıktan çıtaları toplayıp evde kardeşimle sağım yaptık, ben sır aldım o santrafüj makinasında sağım yaptı.
 Daha önce sağım işini başkalarına yaptırdığım için malzeme eksiğim var leğeni sır alma teknesi olarak kullandım.
Bu sene biraz da polen topladım, fazla değil ama bana yeteceğini düşünüyorum.
Bu yaz evde internetim yok, yaptığım bir-iki paylaşımı da internet kafeden yapmak zorunda kaldım.Eylül ayından itibaren sal alemde biraz daha etkin olma şansı bulurum herhalde.