ALPEREN ARICILIK

ALPEREN ARICILIK
ALPEREN ARICILIK

22 Ekim 2011 Cumartesi

TERÖRE LANET YÜRÜYÜŞÜ



TÜRKİYE KAMU SEN OLARAK ŞEHİTLERİMİZ İÇİN,
YARIN (23.10.2011 PAZAR) SAAT 11:30 DA İZMİR BASMANE TREN GARI ÖNÜNDE BULUŞUP, GÜNDOĞDU MEYDANINA YÜRÜYORUZ.

BAL SAĞIMI VE TARLA

Çam bölgesinde bal sağımını yaptık.



Umduğumuz kadar olmasada allah bereket versin. Çamda ikinci sağımı beklemeye başladık, bayram sonu 5-10 teneke daha alabilmeyi umuyorum.



Tarlada yapılması gereken işler vardı, birazda onlarla uğraştık. Kuyu kazdırmıştım, kuyu ile kulübe arasında su ve elektrik tesisatı çekilmesi gerekiyordu.
Sabahleyin erkenden elektrikçi ve su tesisatçısı geldiler elektrik kablolarını hazırlayıp kanala yerleştirdik.
Dalgıç pompa ustaları geldi, onlarda su borusunu kanala yerleştirip, pompayı hazırladılar.
Demir işlerimi yapan Ahmet usta, sözde işlerden kaçmak , biraz rahatlamak için gelmişti, adamı rahat bırakmadılar, neredeyse telefonla kavga ediyor.



Ustalar bir arada; en öndeki su tesisatçısı, ortadakiler dalgıç pompacılar, en arkadaki demirci ustam. Elektrikçi işini bırakıp erken kaçtı. En son kepçe gelip kanalı kapatıp gitti. Çok yoğun geçen bir gündü.



Bir haftasonu akşam tarlada kaldım, odun ateşinde güzel bir güveç yaptım, ellerime sağlık pek de güzel olmuş:))



Yemek sonrası şömine değil ama meydan ocağında ateş başı keyfi yapıldı.



Köz üzerinde yavaş yavaş pişen kahveyle geceyi tamamladım.

14 Eylül 2011 Çarşamba

Yorum Yazabiliyorum

Bir süredir benim paylaşımlarıma yapılan yorumlara cevap yazamıyordum. Sağolsun arkadaşlar tavsiyelerde bulundular ama işe yaramadı, ayarları değiştirsemde problem çözülmedi. 12,09,2011 tarihinde Ali Türk bey MSN den durumu sordu, devam ettiğini öğrenince kullanıcı adını ve şifreyi istedi. Mesai sonrası istirahatini (ne kadar istirahat ediyor o da belli değil ya..) heba edip problemimi çözmüş ve gece bana haber verdi. Blogda birkaç güzel değişiklik ve ekleme de yapmış sağolsun. Sayın bakanım iyi ki varsın, ne zaman başımız sıkışsa, bilgiye ihtiyacımız olsa, kendi işini bırakıp yardıma koşuyorsun.
Allah senden razı olsun, çok teşekkür ederim.

13 Eylül 2011 Salı

Çam Bölgesindeyim

Sağım sonrası arıların kendini biraz toparlaması için birkaç hafta daha Afyonkarahisarda kalmasını istiyordum. Ayçiçekleri tamamen bitti, ancak arazide arının konacağı çiçekler mevcut.




Bu çiçek açmaya başlamış yonca tarlası arıların olduğu yere 2km mesafede.



Bir süre daha kalırsa arıların işine yarayacağını düşünüyordum.21,08,2011 pazar günü sabah erkenden yoncayı biçmişler. Eh arılar başka çiçek bulacaklar artık.



Arıların hemen önündeki tarlada nohut ekiliydi, tarla sahibi nohutu yoluyor. Tarla sahibi Mehmet bey benim ortaokuldan arkadaşım.Bu sene bizim oralarda nohutlara hastalık gelmiş, gelişme çağında çoğu kurumuş, bu tarlada onlardan birisi. Arkadaşım tarlaya attığı tohumu alamayacağını söylüyor.Tarlada nohuttan çok ot var.




Afyonkarahisar maceramız bu sene de sona erdi ve çam bölgesine 09,09,2011 tahinde konakladık. Arılarımın yöreye bir an önce alışmasını bekliyorum, ancak bu akşam gördüğüm kadarıyla çamdan bal gelmiyor. Yakınımda başka arıcılarda var onlarla konuştum, onlarda bal gelişinden memnun değil. Birazcık yağmur yağsa bal gelişinin artacağını düşünüyorlar, inşaallah bir an önce yağmur yağar. Nasibimize çamda bakalım ne düşecek, bekleyip göreceğiz.

11 Ağustos 2011 Perşembe

2011 İlk Bal Sağımımı Yaptım

05.08.2011 günü arılarımın yanına Afyonkarahisara gidiyordum, malum ramazan ayı yolun yarısında iftar yapmak için bir mola yerinde konakladım. Burada genelde kamyoncu esnafı konaklıyor, işletmenin saç kavurması mükemmel, iftarda tadına bakıldı.
Yemek sonrası çayımı içerken, tavanda lambaya birleşik bir kuş yuvası fark ettim.Kırlangıç yuvası ve içinde bu dört şirin yavru. Nereye bakıyor bu kuşlar?
Karınlarını doyurmaya çalışan insanlara bakıyorlar. Artık ne düşünüyorlarsa...
İşletmenin sahibi, kasada hesap almak için bekliyor. Arkasındaki duvarda da köyüme ait un fabrikasının hazırlattığı takvimle "Anıtkaya Un Sanayi" köyümün reklamını yapıyor sağ olsun. Baktı ki kuşların resmi güzel, işletmenin resimlerini çekmem için rica etti, 8-10 tane resim çekip 07.08.2011 pazar günü İzmire dönerken resimleri hafıza kartıyla teslim ettim.
08.08.2011 Cumartesi günü İzmirden arıcı sağım yapmak üzere arılarımın yanına geldiler.Onlarında Afyonkarahisarın başka bir köyünde.
Bu sefer 3 lişi gelmişler mecburen bende bal sağım makinasının başına geçtim. Tabi bu arada sağımla ilgili foto çekmeyi unuttum. İşlem bitince arkadaşları yolcu ederken bari bir görüntü alayım dedim. Sağolsunlar ne zaman rica etsem bal sağımımı yapmaya geliyorlar. Çok fazla bal alamadım, bu yılki arılara yaptığım masrafı karşılamaya yetecek miktarda bal aldım. Allah bereket versin.

2 Ağustos 2011 Salı

TEMMUZ BÖYLE GEÇTİ

Haziran ayında arılarımı koyduğum bölgede görüntü değişti. O güzelim çiçekler artık yok, bal akımı var ama çok az, yer değişikliği gerekiyor.
Ayçiçeği bölgesinde keşif yapıldı, ayçiçekleri açmaya başlamış, çok fazla çiçek yok ama idare eder.Ayçiçeğinin üzerinde arılar çalışmaya başlamış bile.
Arılar taşınıp ayçiçeklerine ve suya yakın bir yere yerleştirildi.
Çiçekler tam açtığında aynı çiçekte 4 arı yakaladım.
Bölgede epeyce ayçiçeği ekimi yapılmış, arılar iki hafta boyunca güzel çalıştı.Kovanlarda bal var ama nasibimize ne düşmüş ağustos ayının ilk haftası sağım yapınca belli olacak. 31.07.2011 pazar günü işim erken bitti ayçiçeği bölgesini şöyle bir dolaştım, baktığım ekili tarlaların tamamında çalışma vardı. İnşaallah bu sene Afyonkarahisardan bal alacağım, geçen yıl sağım yapamadan İzmire dönmüştüm.

28 Temmuz 2011 Perşembe

Tarlaya Kuyu Kazdırıyorum

Kemalpaşa'da bir parça içinde zeytin fidanı olan arazim vardı, bu kış bitişikteki araziyi de aldım. İçinde üzüm bağı vardı, temizledim ama zeytin dikmeye geç kaldım. Sulama işini birer tonluk 3 adet tank alarak çözmüştüm, ama taşıma suyla değirmen dönmez diye boşuna dememişler. Bir yaz boyunca fidanlara 3-5 defa ancak su verebiliyordum. Bundan sonra su derdim kalmayacak inşaallah, kuyu kazılıyor.
Tarlanın daha önce belirlediğimiz yerinde pazartesi işleme başlamışlar, ama ben ancak çarşamba günü görebildim.
2-3 metre arası taşla örmüşler bile, ve hatta kuyuda su bile görülüyor. Maşaallah güzel damar bulunmuş, sürekli akan bir damar bulduklarını söylüyor ustalar.
Su moturunu yerleştirmişler, biriken su motorla atılıyor.
Ben kuyuyu incelerken yukarıdan yangın helikopteri geçiyordu. Manisa tarafına peş peşe iki tane gitti, inşaallah ormanlarımız fazla yanmamıştır. Bu helikopterleri havada gördüğümde içim eriyor, onlarca yılda oluşan ormanlarımız bilinçsiz insanlarımız yüzünden birkaç saatte yok oluyor.
01.08.2011 günü ustalar beni tarlaya davet ettiler, arıları koyduğum noktanın üztünden ilk görüntülerini aldım. Arıları üzerine koyduğum paletler hüzünlü bekleyişlerini sürdürüyor.
Taş örme işi toprak seviyesinin üzerine çıkmış. Tarla meyilli olduğu için biraz daha çıkacaklarmış.
Kuyuda biriken suyu dışarı atıp suyu tazelemek niyetindeler ama beceremediler. Kuyuda su derinliği 8 metreyi bulmuş, 6 metreden çeken motorla işi götürmeye uğraşıyorlar.
Kolayı atmışlar suyun içine ,doğal buzdolabından faydalanacaklar:)

03.08.2011 çarşamba günü kuyunun bitmiş ve üzerinin kapatılmış haldeyken kuyunun iç görünümü.
Yeraltı kısmı tamamlanmış hali. Bundan sonra elektrikli bir sistem mi, akaryakıtlı bir sistem kullanarak mı suyu kullanacağız kısmına geldi. Bu konuda bir mühendis abimizi getirerek yer tespiti yaptırdım, bir proje hazırlayacak, ona göre işlem yapacağız. Kuyunun yanına uygulanacak sisteme göre küçük bir kulübe yapılacak.

27 Haziran 2011 Pazartesi

İLK OĞUL

25-26 Haziran arılarımın yanındayım.Bu hafta sonu hava güzel, geçen hafta sonları gibi yağmur sıkıntım yok.
Bu sene oğul çıkmasın diye ne kadar uğraşsamda boş, arılar karar verince benim kararım bir işe yaramıyor. Ana değiştirmeye niyetli 2009 analı kovanlarımdan birisi oğul verdi. 2009 Anasının kanadı kesik oplduğundan eski ana kovanda kalıp, yenisini gelin gönderdi. Acemi işte o da kalkıp ağacın en tepesine kondu. Biraz zorlansamda oğulu alıp kovana kodum. Oğul çıkan kovan kontrolünde; baktım çıkmaya hazır meme var, o zaman yine oğul tehlikesi var demektir, hemen 2009 ananın kafası kopartıldı.
Arıların yakınında bir ağaçta kartal ve serçeler beraber yaşıyor. Ağacın yanından geçerken bir gürültüyle bu vatandaş önüme indi. Alıp ağacın altına koydum, fakat vatandaş gezmeye inmiş, ortalıkta dolaşıyor.
Bu arada vatandaş uçmayı bilmiyor. Yav sabret önce uçmayı öğren sonra inersin, başına birşey gelecek. Yoldan geçen birileri gördü ellerine alıp sevmeye başladılar. Yanlarına gidp bıraktırdım, annesi var onu besliyor diye. Ben olmasam belki alıp götürecekler.

Her canlının yavrusu güzel olur diye boşuna dememişler, ne kadar sevimli kereta değilmi:))
İnşaallah başına birşey gelmeden uçmayı öğrenir.

22 Haziran 2011 Çarşamba

Arılarım 08.06.2011 tarihinden bu yana Afyonkarahisarda.
Baharın geç gelmesi Afyonkarahisara gidişimizi geciktirdi. Fakat hem polen ve hem de bal akımı gayet güzel. Şu an geçen yıl bıraktığım yerdeler, ancak temmuz ayı içinde ayçiçeği bölgesine taşınacaklar.

Bu seneki arı otlarım açmış bile, ama içinde çok fazla yabani hardal var. Yakınlarda arı olmamasına rağmen epeyce arı gördüm. En yakın arı yerleşimi 2,5-3 km uzakta, keratalar bulmuşlar arı otlarımı götürüyorlar.:))
18,19 haziranı içeren hafta sonu gelişmeler iyiydi, epeyce petek takviyesi yaptım. 2009 analarından iki tanesinin kafasını koparmışlar. Bekleseler ben değiştirecektim, hemde karniyol anayla, sabırsızlar işte. Neyse ki yedek anam var (ama karniyol değil)25,26 haziran hafta sonu onlardan verilecek. Her iki kovanda kuvvetliydi, ikiye bölüp öyle analandırmayı düşünüyorum.

6 Haziran 2011 Pazartesi

Kovan Kapağı Kilit Sistemi

Arıların hafta içinde Afyonkarahisara nakli yapılacak, yeni alınan kovanların kilit sistemi yok, ayarlanması lazım.
Malzemeler hazır; peçin aleti,perçin,pul ve kilit aparatı.
Ölçüsü alınıp kilit aparatı kovan kapağına perçinle tutturulacak.Delikler delindi aparat yerine yerleştirilip perçinler takıldı.
Kovan kapağının dıştan görünüşü.
Perçinler perçin aletiyle sıkıştırılıp koparıldı, kapakta işlem tamam.
Karşılık için kapağı alınmış, iç kapak yerinde dururken hazırladığım kalıpla ölçü alınıyor. İç kapak kalınlıkları farklı olduğundan iç kapağa göre ölçü alınması gerekiyor, hem arılarda huzursuz olmasın.
Piyasadan aldığım kilitler, kovanın ön ve arkasına aldığım ölçü sonucu işaretlediğim yerlere montaj yapilacak.
Kilitlerin montaj yapılmış hali.
Kovan hazır, her yere güvenle nakil yapılabilir, kovan açılacak, arı çıkacak derdim kalmadı. İp bağlama, çivi çakma gibi her seferinde saatlerce uğraştıran yöntemlere gerek kalmıyor. Bir defa yapınca uzun süre kullanılabiliyor. Kovan iç kapakları aynı kalınlıkta ise ölçü standart olduğundan kovan kapağı değişse bile sorun olmuyor.Aynı sistem katlar içinde farklı ölçüde mevcut.

5 Haziran 2011 Pazar

Gebze' deyim.

29.05.2011 pazar günü geceden yola çıkıp sabah 09,00 da Gebzedeydim, telefon ettim bakanım İstanbuldaymış ve en erken bir saatte gelirmiş. Bende bir yerde çorba içip arabada onu beklerken hafif kestirmişim. Hemen resimlemiş, iyi ki bakanımla beraber askerlik yapmamışız, askerde olsaydık cazayı yemiştik:))
Beraber arılığa gittik ve sağolsun Seyithan hacının çayının tadına bakmak nasip oldu. Sabah sabah iyi de geldi hani. Sonra işe başladık, bir ara ben namaz kılayım dedi, Ali bey öğlen oldumu falan dedi ama üzerinde durmadım.
Bir iki taneden sonra baktım bu iş böyle bitmez, aletler kovan üzerinde duruyor.
Bende asistanlığa başladım, hepsi elimde sıra hangisindeyse emre hazır bekliyorum.

Çıta kontrol ediliyor,
Ana yakalanıp,
Kanadı kesilip, ojesi sürülüyor, besleyicileri ile beraber kafesleniyor. Biraz sonra hacı geldi, saate yanlış bakmış ezan okunmadan namaz kılıp gelmiş:)) Aslında iyi pazarlık yaptığımı düşünürdüm, ama oyle değilmiş, istediğim sayıyı alamadan oradan ayrılmak zorunda kaldım.